10 Kasım 2023 Cuma

Kara Kafa

KARA KAFA
1979


Kara Kafa, 1961 yılında Almanya ve Türkiye arasında imzalanan İşgücü Anlaşması ile başlayan, emek gücü olarak tanımlanmış insanların hükümet tarafından araçsallaştırıldığı ve hâlen yazılmaya devam eden milyonlarca göç hikâyesinden birini anlatıyor. İşçi sıfatıyla gidip insan kalmaya uğraşan, misafir diye gittikleri yere yerleşmeye çalışan insanların zorlu, acılı dönüşüm hikâyeleri. Fakat Kara Kafa (1979) bildiğiniz “Almancı” filmlerinden değil. En azından öyle başlasa da bir süre sonra ajit-prop tarzında kadın hareketinden işçi mücadelesine, politik, protest, kendinden başka hiçbir filme benzemeyen, duygusu da sözü kadar büyük bir filme evriliyor.


32 Yıl Sonra !
Aslında Korhan Yurtsever hem teknik üstünlüğü hem de sansürden muaf propagandasıyla Türkiye’de o zamanlar kimsenin çekemediği filmi çekmiş. Ama işte sinemacının hayatı sinemaya dâhil. Cafer gibi Korhan’ın da bir “Almancı” hikâyesi var Kara Kafa yüzünden. Yönetmene Berlinale’de gösterimini yaptığı Fırat’ın Cinleri’nin (1977) ardından Berlin’in o dönemki belediye başkanı Almanya’daki Türkiyeli işçiler üzerine bir film çekmesini teklif eder. Yurtsever bu teklifi kabul eder ve sansüre takılmaz düşüncesiyle senaryoyu Türkiye’deki kurula sunmadan filmini çeker. Fakat Türkiye’deki sansürün kolu kendi topraklarıyla sınırlı değildir. Ne zamanki gösterim için onay alamadığı filmi kapalı bir izleyiciye göstermek ister, kıyamet o zaman kopar. Alman yetkililerin övüp onayladığı film Türkiye’de “dost bir ülkeyi kötü gösterme” gerekçesiyle ânında sansürlenir. Üstelik bu özel gösterimde yönetmen kurşunlanır ve filmin tek kopyası ortadan kaybolur. Böylece Yurtsever, film çekmek için geldiği Almanya’da sürgün hayatı yaşamak zorunda kalır, yıllarca ülkesine dönemez. 

Velhasılı Kara Kafa’nın dünya prömiyeri yapımından ancak 32 yıl sonra 2011’de, Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde gerçekleşti..
O yılların sosyal hayatına, davaya, şuura ve duruşa dair yolculuk yapmak isteyene protest bir davetiye. Sosyalist yaftalaması sahiplerine değil !

Ayrılma Kararı

AYRILMA KARARI 
2022
G. Kore
Park Chan Wook

 Chan-wook sineması her zamanki gibi sınırlarda, uçurumun kenarında, aşırılıkların peşinde. Bu sefer duygusal ve grafik bir aşırılığa eşlik eden görsel bir taşma hali var; denerken yanılan, yanılırken yeniden doğan. Kandırılan, felakete sürüklenen dedektifle, ölen ve öldüren femme-fatale’in birbirlerinin sonsuz imge ve versiyonlarıyla -ama hep bir aracıyla, bir gecikme içinden- konuştuğu, zamanda değil mekânda buluşabildikleri, buruk ve “çevrilememiş” bir aşkın hikâyesi..
Ağır bir bulmaca. Kime göze de sağır !

3 Kasım 2023 Cuma

Hizmetçi

Handmaiden
Güney Kore
2016
Park Chan Wook

Zekice yazılmış senaryo. Tahmin edilemez hem sarsıcı hem yaratıcı bir yapıt. İşkencenin de erotizmin de estetikçesi. Ayrıntıların aynasında farklı bir seyir. Üç bölümden oluşan sanatsal bir kuşatma. Fondaki müzikler karakterleri ve izleyenleri saran meltem. Aşka ve intikama dair şık bir ittifak. Seyredene armağan; Park Chan dan.

Umudun Dili

Persian Lessons 
Almanya
2020
Vadim Perelman

Hiç eskimeyecek bir konu ; Yahudi Soykırımı ve nazi faşizmi. Bu sefer faraza değil gerçek bir hikayeden. Zulmün, umutsuzluğun bağrında yaşama tutunmanın ne olduğuna ve kararlılıkla karanlıkları aydınlatma azmine dair güçlü bir yaşanmışlık. 

Hayatta kalabilmek için tek bir kelimeden filolojiye yolculuk. İdeali doğrultusunda çok yabancı (!)  bir dili öğrenen zalim ve mazlumun trajedesi. İnsanların sınırı olduğuna ne ki insanın sınırı olmadığına dair sıkı bir muhasebe. Bu film sonunda zaferin Sovyetler tarafından kazanıldığını itiraf edemese de izlenilmeli. 'Baba' kelimesinin hakkını veren bir hatıra hatrına !