28 Kasım 2025 Cuma

THE BEAST IN ME




İÇİMDEKİ CANAVAR 
Dizi 
1 sezon / 8 bölüm 

Jung'un gölge benlik kavramına atfen .. İnsanın içindeki karanlık ve ışığı keskin çizgilerle ayıran yanı. Bir iyiler, temizler vardır; bir de katiller, tecavüzcüler, fahişeler, hırsızlar ve diğerleri. Bu sınır yaradılışsal ve yazgısal bir ayrım gibi aramızdadır ve veya içimizde !. 

'İçimdeki Canavar' tam da böyle bir içerik. Ruhsal barışın bozulduğu ve içe veya dışa gömülen kayıt dışı her cesetin hayalet olup geri gelmesi. Ardından narsisizmin gelişi. Bir yığın içselleştirmiş ve haklılaştırılmış savaşlar yani.

Dizide Nile Jarvis : "çok yorgunum, bütün ömrüm boyunca savaştım. Artık gizlenmek istemiyorum."  diyor. Belki bizim de gölgemiz yorgun ? İçimizde saklanan ve veya bile isteye sakladığımız o müphem ben ? Hani kiminin adını melek kiminin şeytan/canavar koyduğu..

24 Kasım 2025 Pazartesi

EDEN

EDEN 
2024
ABD/ Kanada 

1929’da Almanya’dan kaçarak Galápagos Adaları’ndaki Floreana Adası'na yerleşen/lerin gerçek hikayesi..

İnsan kelimesi arapçadaki 'nisyan' dan yani 'unutan' dan gelmektedir. Binaenaleyh cennette olduğunu unutup kendi cehennemini nasıl yarattığını anlatan karanlık bir psikolojik denemedir Eden.

Filmden ziyade bir itiraf bu; kaçma ve yönetme arzusu arasında. Ne ki ideallerin, siyasetin ve hayaldeki toplumu kurma hedefinin ilkel arzuların karşısında ne kadar çabuk çözüldüğünü gösteren bir itiraf. Veya günümüz insanının idealize ettiğinin ütopik olduğunu gösteren bir sorgulama.

"Eden" salt bir ada filmi değil. O insan psikesine kekremsi bir gönderme. Gözümüzü alan bir cesur bir ayna. Kırılmayasıca.

21 Kasım 2025 Cuma

MADEO - MOTHER - ANA

ANA
MOTHER 
MADEO 
2009
Güney Kore 

Pedagojinin kriminal dışavurumu.. Oyunculuk, kompozisyonunun doku(n)sal sunumu, sorumluluk sorunu ve bir yığın sorunun harikuladecesi. Ne ki hiçbiri cevapsız değil. 

Film psikenize bağdaş kuran bir empati yumağı. Zira merhametin, sadakatin ve  samimiyetin dumurudur 'Ana'. Adaleti ararken kendimizi kaybettiğimiz arena. Bulmak veya bile isteye bulanmaktır 'Ana', konfor alanımızı inşa eden bir ananın gözyaşlarına. İçgüdüsel bir intikam. Evrensel hukukun göz yumduğu.

Güney Kore sineması başka bir dilde konuşup sanatça susuyor. Tevazusunun ardında güçlü bir kimlik var. 'Ana'  bir cinayet ve veya dedektiflik filmi değil. O sosyo-psikolojik bir analiz. İzini unutturan bir hoşgörü ritmi. Kaybolunasıca.



16 Kasım 2025 Pazar

White God / Beyaz Tanrı

White God 
Beyaz Tanrı 
2014
Macaristan 
Fantastik 

R.M. Like nin sözü ile başlıyor filmin dersi;
"Kötü olan her şey sevgimize muhtaçtır." 

Filmin oyuncularından birisinin köpek olması ile yönetmen bizi ötekinin ülkesine davet ediyor. Yaptığımız ayrımcılığa, diyalogsuzluğa ve hatta ırkçılığa köpek metaforu üzerinden akil bir ünleme yapıyor.

Ve otorite. Kâh baba kâh müzik öğretmeni olarak Lilli yi tehdit ediyor. Boyun eğ ve konforunu kazan, diyor. Bu da filmde köpeklerin karakterini dumura uğratan ilacın soyut versiyonu değil midir ?!

Sonrası komün bir hareket, başkaldırı. Köpekçe bir protest tavır. Veya köpek kadar olamayanlara estetik bir gönderme !
Velhasıl dostlar, varlığı terörize eden sevgisizliktir diyor White God. Filmin çok ötesinde bir diyalog bu. Alınası bir ders. Sinema sanatı ile sistemi ısırmak..



10 Numaralı Kabindeki Kadın.

The woman in cabin 10
10 numaralı kabindeki kadın
2025
ABD 
Dedektif/Suç/Gerilim 


Premium yolcu gemisinde seyahat ederken korkunç bir sırra vakıf olan seyahat yazarının hikayesi..

İzleyeni sorularla ve hayallerle başbaşa bırakan bir dik duruşun anatomisi 10 numaralı kabindeki kadın. Sabrın, inancın ve aklın zaferi. Aksiyonel bir gerilim. 

Seyir edilesi bir yolculuk..




The Medium

The Medium 
2021
Güney Kore/Tayland 
Korku/Gerilim 
Bir şamanın gerçek hikayesi..

Belgesel tadında interaktif bir film deneyimi.
Paranormal olayların içine davet eden empati. 
Şamanın üzerinden ölülerin dünyasına geçiş yaptıran oyunvari izlek. Denenesi..!?



Bab'Aziz / Ruhunu seyreden derviş

Bab'Aziz 
Ruhunu seyreden derviş 
2005
İran / Tunus 


Bu filmden öte bir eser. Sinemanın felsefe derslerinden biri. Dini eviren, evrenselleştiren metafor yumağı. Zira "Dünyadaki ruhlar adedince Allah a giden yollar vardır" diye başlayarak izleyeni senkronize bir yolculuğa davet ediyor..

Burada masumiyet ve hikmet el eledir, başlangıç ve son, hayat ve ölüm yani..
-Yalnız başına gidemez misin?, der çocuk. -Yolumu bulurum, der ihtiyar. 
-Ama ya kaybolursan ! der göz. 
-İman sahibi asla kaybolmaz benim küçük meleğim, der irfan. Mutmain bir nefs asla yolunu kaybetmez. 
-Peki toplantı nerede, der masumiyet.
-Bilmiyorum, der hikmet...

Bab-ı Aziz ; yücelik kapısı demektir. Aslında  insanlara gerçek aşkın yolunu gösteren bir rehber. Kendi yollarını bulmaya yardımcı olan. Bilge, kadim kişi. Kamil. Gönül gözüyle gören. Lakin ihtiyarın kör olmasının bir anlamı vardır .“Göz görmemek için var” der Aristo. Hakikatin üzerindeki perdedir göz. Gözü görmeyen, gönül gözüyle bakandır...

Bu eserin her köşesinde bir metafor bir girdap var. Ne ki hatime şöyle: Dünya çölünde herkes gibi o da aşkını, Nur’unu arıyor..
Ishtar, yoldaşları olan Zeyd için “Ama o bir derviş değil ki…” demesi üzerine 
Bab’Aziz, mesajını iletiyor Ishtar’a;
“Kim bilir… Bu büyük dünyada herkesin tamamlaması gereken bir görevi vardır. Bunu unutmadığın sürece, diğerleri çok da önemli değildir. Ama eğer bundan başka her şeyi hatırlıyorsan, hiçbir şey bilmiyorsun demektir.”



14 Kasım 2025 Cuma

Autopsy of the Jane Doe / OTOPSİ

Autopsy of the Jane Doe 
OTOPSİ 
2016
Korku/Gizem 


Rasyonel gerçekliklerden başlayan fakat 
ilerleyince paranormal olaylara bulanan bulayan bir film Otopsi. Zira kriminal bir konu derken direksiyonu o kadar sert bir şekilde fizikten metafiziğe kırıyor ki izleyenin savrulmaması kabil değil. Bu bağlamda olan kitlesel talebe cevap veren bir korku alternatifi.


ASABİYİM BEN

ASABİYİM BEN 
2014
İspanya/ Arjantin 

İnsan duygularının sınırlarını araştıran altı bağımsız hikaye. Kara mizah ve dram arasında bir köprü. Subjektif çatışmalar, sosyal gerilimler, hak ve özgürlükleri ile saf bir ironi.  Absürt bir trajedi bu film.

Asabiyim ben, insana dair özsel bir anatomi dersi. Dersten derse geçerken teneffüse ihtiyacınız yok ! 


A SEPERATION/ Bir Ayrılık

Bir Ayrılık 
2011
İran 
Dram 

Kameranın durduğu yerde yargıç var. Ana temada gizli özne hep bu aslında .

Bir Ayrılık hikayesinin şaşalı, hormonlu bir sunumun aksine, çok daha klasik bir anlatı yapısı var. Marjinal yanı ise seyircinin konumunun, doğrudan İran hukuk sisteminin temsilcisi olan yargıçla eşleştirilmesi ve konunun herkese yaklaşımı değişirken yargıç pozisyonunu kabul ettirmesidir bence.. Sinema da sanat da bu değil mi zaten ?

Zira coğrafyanın kederini kaderi bilmiş ve sırtları kamburlaşmış insanların hikâyelerini, onlara acımadan, büyüklenmeden, onları yargılamadan teker teker anlatması ve seyredeni empatik bir muhasebeye davet etmesi Bir Ayrılık hikâyesine şahit olanların yapıştırıcısı. Yatıştırıcısı değil ama !

Hülasa, çok şey bildiğimizi sanarak yaşarken bilmediğimizi bilmeden ayrılıyoruz dünyadan.
Seçimler ve sonuçları hep müphem !

YARATILAN

Yaratılan 
2023
Çağan Irmak 
Dizi / 8 bölüm 

Osmanlı'nın son dönemlerinde geçen bir hikayedir Yaratılan. Frankenstein'in yerli uyarlaması. Anadolu ya öyle güzel harmanlanmış ki ölüm ve sonrası, aşk, kibir, hırs, yalan gibi bir çok duyguyu barındırır içinde. O zamanın sosyalitesi, inançları ve ahlakını da çok iyi işler.

Yazılımsal olarak insan daima ölüme karşı direnmiş veya tekrar yaşamanın/gelmenin yolunu aramıştır. Çağan Irmak bu hasleti Frankenstein üzerinden evirmiş ve latif bir şekilde sunmuş..

Yaratılan; "Ben cehennemi gördüm Esma. Aşkı hiç bilmemiş kalplerin yandığı yerdi"...derken müthiş bir haşiye açar dimağlarda. Zira, insan kibirlidir. Kopernik bile bu kibri yıkamamıştır. Kibir sevgiyi öldürür sevgisizlik de insanı, diye fısıldar dizinin çok yerinde.

Ziya ve İhsan’ın hikâyesi bizi olduğumuz yere çakar ve gözlerimizin içine bakarak: Ölümlü olmak adil değildir ama ilahi adalet ancak ölümle sağlanabilir, der.


Sözün Değeri / ode my father

Sözün Değeri 
Ode my Father 
2014
Güney Kore 


Kore Savaşı, 1950... Savaştan kaçan çocuk yaştaki Duk-soo (Hwang Jeong-min), ablasını kaybedince, onu arayan babasını da arkada bırakarak yoluna devam eder. Babasına verdiği söz ile..

Bir kente yerleşir ve ailesinin geri kalanının geçimini sağlamak üzere meşakkatli bir hayat yaşar. Ama annesi ve kardeşlerine babası varmışcasına yatırım yapar. Yaşlanmıştır. Yaftalanan huysuz, aksi bir ihtiyar olarak.. 

Bir gün yıllar önce Kore Savaşı'ndan sağ kalanlar ve göç edenler listelenir. Duk-soo babasının yaşadığına olan inancı ile listelerin olduğu şehre gider. Yaşıyordur, yaşamalıdır ki sözünü tuttuğunu görmelidir.

İşte film/hikaye şimdi başlar.. İzlemek zorlaşır ve yutkunmalar göz yaşlarına derc olur. Sonrası mı ? Anlatılırsa 'Sözün değeri' değerini yitirir !




A moment to remember

HATIRLANACAK BİR ANI
2004
John H. Lee


Edindiğimiz anılardan ibaret değilse nedir hayat? Yoksa yıllar içinde biriktirdiğimiz deneyimlerden mi? Bu film başka bir seviye veya aşka başka bir seviye katan referans.


Chul-soo ve Soo-Jin zamansız bir aşk hikayesine davet ediyorlar bizi. Film veya hikaye boyunca duygusal iniş çıkışlar süre gidiyor. Aslında hayatlar olanda ve oldukça iyi gidiyor ne ki o meşum hastalık erkenden kapıyı çalıyor. Ve muhayyilenizdeki tüm anıları ! Aslında filmin sonuna doğru yaklaştıkça herkes iyileşmeye başlıyor. İronik bir şifa yaşanıyor; izleyenlerin göz yaşlarında da. 

Oyunculuk ve kompozisyonel sunum enfes. Empatik yolculuk; aklımız yani sağlığımız yerinde iken sevdiklerimize 'seni seviyorum' demenin peronunda son buluyor...


GOATLIFE

Goatlife 
Keçilerle Yaşam 
2024
Hindistan/ABD 
Belgesel - Biyografi 

Muhteşem bir istikbal hayali ya evrensel ya da coğrafyaya dair bir kompleks. Ne ki bu hırs veya talep çoğu insana bunun bedelini hayatı ile ödetiyor.

Najeeb in bir şirkette ile başlama ve ailesine katma değer sağlama rüyası; keçilerden biri haline geldiğini, tüm duygu, zaman, hatta konuşma ve düşünme arzusunu nasıl kaybettiği şeklinde tâbir ediliyor bu nefis biyografide. Hem görsel hem de özsel bir cendere bu kompozisyon. Seyredilesi ve ibret alınası bir eser.

.......o......

Film ilk olarak 29 Mart'ta gösterime girdi ve Bollywood'un ana dili olan Hintçe olmasa da Hindistan genelinde yaklaşık bir milyar rupi (yaklaşık 12 milyon ABD doları) hasılat elde etti. Başrol oyuncusu ise Kerala'nın dili olan Malayalamca konuşuyor. Nitekim Goatlife,  Mollywood olarak bilinen ve zor zamanda geçiren Malayalam sinemasından şık bir film.

Black Swan

Black Swan
Siyah Kuğu 
2011
Darren Arnofsky 


İnsan fıtratına muhalif olanı kabül ediyormuş gibi gözükse de özsel olarak direnç gösterir. Bir müddet sonra da bu, radikal bir dışavurum olarak tecelli eder. Ne ki Siyah Kuğu bunun Aronfsky ce söylemi. Ruhsal yarılmayı yarıştıran bir kurgu. 

Film psikolojik bir savaş. Yer yer empatik bir davet. Mükemmel ve veya kusursuz olmanın maliyetini seyredene ödettiren tahsildar. 

Sonuç mu ? ‘Mükemmel olan hastalıklıdır’ . Zira mükemmellik/kusursuzluk yaradılana has bir istidat değildir. Bu yolda iddialı olmak ilahi adalet tarafından diskalifiye edilecektir. Arnofsky nin evrensel dersi budur. 

Siyah Kuğu; Çaykovski nin Swan Lake nde boğulma veya ayılma ihtimali ile sarsarak kendine getirenlerden !

7 Kasım 2025 Cuma

innocent withnes/ masum tanık

innocent withnes/ masum tanık 
2019
Lee Han
Güney Kore 

Önyargıya bir manifesto bu film.. Masum olan ile menfaati olanın hikayesi. Hayatını ihale eden ile hayatını idame edenin serencamı. Felsefeyi ve sosyolojiyi irdeleyen nefis bir iltisak. Seyredene yavaş yavaş zerk edilen ilaç. 

Yönetmen insanın hasletleri ve hasretlerini sunuyor savunma salonunda. Ve bu mahkemenin kanunları evrensel. Ne dili var ne dini. Yargıları yıkan yargıçtır Masum Tanık. Merhameti olanın insan olduğunu haykıran mübaşir.

Kızın Avukata sorduğu soru ile buluyor arayan kendini: Siz iyi bir insan mısınız ? Zira ötekini kucaklayan bu masum ama mağrur sorunun cevabı hepimizin yüreklerini zapt edesi mahiyette.

Ve Avukat ile otistik kızın annesi arasında geçen diyalog:
Avukat: “Keşke otistik olmasaydı kızınız"
Anne: “ O zaman benim Ji Woo’m olmazdı ki"

Bulunulası ve bulanılası bir film.
Hayranlıkla...





ikaru / yaşamak

ikaru / yaşamak
1952
Japonya 
Akira Kurosava 

Bu film bir ilham kaynağı.. Yaşamak için siyah beyazın hem mücadelesi hem de mübadelesi.
Bizi Watanabe'nin kararına tanık değil, müjdeci yapan bir ulak. 

Kurosawa, sakin bir girizgahla başlıyor hikayeye. Bir ömrün robotize olmuş bahaneleri veya idealist 25 yılın sonu.Watanabe 'hiç yaşamamış olmasına' uyanan yaslı bir sonbahar: "Ölemem - bunca yıldır ne için yaşadığımı bilmiyorum," diyor bardaki yabancıya. Ve ekliyor; "Bu pahalı saki, bugüne kadarki hayatıma bir protesto."

Watanabe'yi son yolculuğunda bırakmayan dostları gibi gözüksede takılıp kalanlarmış aslında dünyanın dırdırına. Binaenaleyh yönetmen, hayatta kalanları farklı düşünmeye, kendi sonuçlarımıza varmaya teşvik ediyor. Bu hayatı farklı yaşamamız için ilham veriyor. Barışabilene, af edebilene..

5 Kasım 2025 Çarşamba

TORE TANZT

TORE TANZT 
Her şey düzelecek 
2013
Almanya 
Psikoloji / Suç 


"Tanrı benimle olduğu sürece bana hiçbir şey olmaz.!"

Bazılarının Tanrı'ya daha çok ihtiyacı vardır hep vardır..Tek dayanakları Tanrı'dır çünkü. Tanrı'dan başka kimseleri yoktur. Tanrı onlar için kimsesizlerin kimsesi, sığınacakları tek ve en güçlü yerdir.
İşte Tore için de durum budur ve hayatının vazgeçilmez bir gerçeğidir. Bununla ilgili bir gruba katıldığındaysa tam anlamıyla benliğini bulmuştur. Aidiyetini hem itiraf hem de ifşa eder. Tüm bulduğunu zannederler gibi. Bunun bir iddia olduğunu anlamayacak kadar bulandığından !

Tore nin yani imanının filmidir bu.  İnanmayanları kümelendiren veya ötekileştiren subjektif bir yorum. Sinir uçlarını hırpalayan, kalbi yoran bir sitem. Susmak galibiyet midir ortak olmak mıdır suça ve veya suç hangisidir ?
Muhasebe alanına hoş geldiniz ama bakalım hoş görecek misiniz ?