16 Kasım 2025 Pazar

Bab'Aziz / Ruhunu seyreden derviş

Bab'Aziz 
Ruhunu seyreden derviş 
2005
İran / Tunus 


Bu filmden öte bir eser. Sinemanın felsefe derslerinden biri. Dini eviren, evrenselleştiren metafor yumağı. Zira "Dünyadaki ruhlar adedince Allah a giden yollar vardır" diye başlayarak izleyeni senkronize bir yolculuğa davet ediyor..

Burada masumiyet ve hikmet el eledir, başlangıç ve son, hayat ve ölüm yani..
-Yalnız başına gidemez misin?, der çocuk. -Yolumu bulurum, der ihtiyar. 
-Ama ya kaybolursan ! der göz. 
-İman sahibi asla kaybolmaz benim küçük meleğim, der irfan. Mutmain bir nefs asla yolunu kaybetmez. 
-Peki toplantı nerede, der masumiyet.
-Bilmiyorum, der hikmet...

Bab-ı Aziz ; yücelik kapısı demektir. Aslında  insanlara gerçek aşkın yolunu gösteren bir rehber. Kendi yollarını bulmaya yardımcı olan. Bilge, kadim kişi. Kamil. Gönül gözüyle gören. Lakin ihtiyarın kör olmasının bir anlamı vardır .“Göz görmemek için var” der Aristo. Hakikatin üzerindeki perdedir göz. Gözü görmeyen, gönül gözüyle bakandır...

Bu eserin her köşesinde bir metafor bir girdap var. Ne ki hatime şöyle: Dünya çölünde herkes gibi o da aşkını, Nur’unu arıyor..
Ishtar, yoldaşları olan Zeyd için “Ama o bir derviş değil ki…” demesi üzerine 
Bab’Aziz, mesajını iletiyor Ishtar’a;
“Kim bilir… Bu büyük dünyada herkesin tamamlaması gereken bir görevi vardır. Bunu unutmadığın sürece, diğerleri çok da önemli değildir. Ama eğer bundan başka her şeyi hatırlıyorsan, hiçbir şey bilmiyorsun demektir.”



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder