5 Nisan 2020 Pazar

The Banishment ( Izgnanie 2007 ) Sürgün

The Banishment  ( Izgnanie 2007 ) Sürgün

IMDb : 7.6/10

Menşei : Rusya

Dil : Rusça

Tarkovskiy’nin tahtının varisi olarak görülen Andrei Zvyagintsev ikinci filmi olan Izgnanie ile (The Banishment) tarzından ödün vermeden misyonuna devam ediyor.. Film, şehirden kırsala tatile giden bir ailenin trajedisini anlatıyor. Oldukça durağan ilerleyen ve yer yer seyircisini sıkan bu film sanki yüzlerce fotoğraf karesinin bir araya gelmesiyle muazzam bir görsel deneyim de sunuyor. İçerik olarak seyircinin zihninde edindiği boşlukları zaman zaman dolduran diyalogları ve önermeleri ile izleyeni kompozisyonun içinde tutmayı başarıyor.

Gizli özne olarak din, filmin başucunda duruyor. Zira girizgahta bizi filmin de özeti sayılabilecek Korintliler 13:1/8 deki pasajla karşılıyor yönetmen;

İnsanların ve meleklerin diliyle konuşsam

Ama sevgim olmasa

Çalan bir gong veya çınlayan bir zilden hiçbir farkım kalmaz.

Kehanet yeteneğim olsa, bütün sırları ve bilgileri çözebilsem;

Hatta dağları yerinden oynatacak kadar büyük bir inancım bile olsa…

Ama sevgim olmasa, ben bir hiçim.

Varımı yoğumu sadaka olarak dağıtsam,

Bedenimi yakılmak üzere feda etsem…

Ama sevgim olmasa,

Bütün bunlar bana hiçbir şey kazandırmaz.

Sevgi, sabırlı ve yumuşaktır.

Sevgi, kıskanmaz veya övünmez.

Sevgi, kaba veya çirkin değildir.

Sevgi, kendi isteklerini öne çıkarmaz.

Sevgi, kolay kolay öfkelenmez.

Sevgi, kötülüğün hesabını tutmaz.

Sevgi, yapılan hatalara sevinmez.

Onun için asıl olan gerçektir.

Sevgi, her şeye katlanır.

Sevgi, her şeye inanır.

Sevgi, her şeyi umut eder.

Sevgi, her şeye dayanır 

Filmin salt yüklemi olan hamileliği, İsa’nın Meryem’e müjdelenişini bağdaştırmaya çalışılmış metaforik imgeler var sonra. Örneğin, Çocukların puzzle’da oldukça uzun bir planla Da Vinci’nin "Müjdeleme" tablosuna gönderme yapılmış.. Meryem bir erkekle ilişkiye girmeden, tanrının lütfu, sırrı ve keremi ile gebe kalmışsa filmdeki anne karakterini de subjektif açısı ile ilintilemeye çalışmış.

Velhasılı sürgüne giden bir ailenin sürgüne gönderdikleri ilişkileri ve yaşamlarını konu alan film, Cannes Film Festivali’nde en iyi erkek oyuncu ödülü ile dönmüş. Yudum yudum ilerleyen bir hikaye de kendini bulmak isteyenlere...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder